Doğasındaki büyük değişimler, onu durgun bir adamdan aşırı enerji dolu biri hâline getirirdi. Daha önceleri de pek çok kez gördüğüm gibi kemanını ve ciltli, Gotik harfli kitaplarını alıp koltuğundan günlerce kalkmazken bazen de oldukça çetin bir ruh hâline girerdi. Birden kovalama arzusuyla dolup taşar ve muhteşem mantık gücü, sezgisel bir seviyeye yükselirdi. Onun yöntemlerine alışık olmayan biri, sanki diğer ölümlülerle aynı bilgi dağarcığına sahip değilmiş gibi onu beğenmeyip, aşağılayıcı bir gözle bakardı. O öğleden sonrasında Holmes&rsquou, St. James Salonu&rsquonda, kendini müziğe o denli vermiş hâlde gördüğümde yakalamayı kafasına koyduğu insanları çok şanssız zamanların beklediğini hissettim. Ne Sherlock Holmes&rsquou "tanıtmaya" ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle&rsquoun onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes&rsquoun ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes&rsquoun görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın "Çok basit sevgili Watson." cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra&rsquoya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes&rsquoun yaşadığı Baker Caddesi&rsquone gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes&rsquoun kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes&rsquoun gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır. (Bunun aksine ankette Winston Churchill&rsquoin bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü).