13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
Birinci Dünya Savaşı&rsquonın arifesinde Ankara sancağındaki 28.858 kişilik Ermeni nüfusun yarısı vilayetin yönetim merkezi olan Ankara&rsquoda ikamet etmekteydi. Ankara&rsquodaki cemaatin ayırt edici özelliği Katolik mezhebine mensup olanların oranıydı: 1914&rsquodeki sayıma göre şehirdeki 11.246 kişilik Ermeni nüfusun %70&rsquoine tekabül ediyordu. Bir diğer özellikleri, yazı dilinde Ermenice harfli Türkçeyi kullanmakla beraber, konuşma dilinde Türkçeyi benimsemiş olmalarıydı. (&hellip) Eylül 1915 başlarında kadın, çocuk, yaşlı, Ankaralı Apostolik ve Katolikler, polis tarafından mühürlenen evlerinden çıkarıldılar. Sayıları binleri bulan kitle şehrin dışındaki garda bir araya getirildi burada en az 25 gün kaldılar, mallarını ellerinden çekip almaya ve genç kızlar arasında en çekici olanları ihtidaya ve bir Müslümanla evlenmeye ikna etmeye yetecek uzunlukta bir süreydi bu. Teklifi kabul edenlerin şehre dönmesine izin verildi, diğerleri nihayetinde Eskişehir ve Konya&rsquoya yollanarak orada Suriye&rsquoye giden tehcir hattına katıldılar.Türkiye Cumhuriyeti&rsquonin ilk yıllarında, iç vilayetlerden gelen (bazısı kimi vilayetlerdeki güvensiz koşullar sebebiyle yer değiştirmek durumunda kalmış) belli sayıda muhacir Ankara&rsquoya yerleşti: Bazısı savaş sırasında Müslüman olmuş, bazısı da -özellikle genç kadınlar- müstakbel eşlerinin idareden aldığı izinle şehrin Türk sakinleriyle evlenmişlerdi. Ankara&rsquoya yerleşebilmelerini sağlayacak idari belgeyi almayı başaranlar da vardı, yalnız bu, ancak ve ancak ihtida etmek şartıyla mümkündü.Okuyacağınız sayfalardaki tanıklıkların büyük bölümü, kuvvetle muhtemel, her biri kendine has bir deneyim yaşamış olan bu ailelerin mensuplarına aittir.-Raymond H. Kévorkian-(Tanıtım Bülteninden)