Roma ve Bizans tarihi birbirinin devamı olan ve aralarında sıkı bir bağ olmasına rağmen, Roma ike Bizans tarihleri ayrı ayrı ele alınır. Bir bakıma, Roma, Eskiçağ tarihçilerinin uzmanlık alanına, Bizans ise Ortaçağ tarihçilerinin uzmanlık alanına bırakılmışlardır. Böylelikle iki ayrı topluma ait iki ayrı tarih çıkarılmıştır.
Hatta Roma tarihi daha çok farklı bir toplum olmasına rağmen, Grek tarihi ile birlikte ele alınır. Bu yüzden Grek-Roma tarihi üzerine yazılan kitaplar, Roma-Bizans tarihi üzerine yazılanlardan kat be kat fazladır. Doğrusu farklı iki toplum ve kültür olmalarına karşın, Grek ve Roma iki Eskiçağ uygarlığıdır. Bu nedenle iki uygarlığın birlikte ele alınması doğaldır. Zaten tarih ve diğer bilimler mukayese üzerine kuruludur.
Biz de burada Roma ile Bizans’ı aynı toplumların ortaya koyması ve bir diğerinin devamı olması bakımından ele almaya çalışacağız. Zira Bizans, sadece Roma’nın devamı değil, aynı zamanda Roma ve Eski Grek uygarlıklarının günümüz Batı toplumuna taşıyan köprüdür.
Günümüz modern Batı toplumlarının kültür temellerini anlayabilmek için, Bizans, Roma ve Grek uygarlıklarını öğrenmek gerekmektedir.
Uygarlıkları öğrenmek ve tanımak için mensubu olmak gerekmiyor. O uygarlığa hayranlığı da gerektirmiyor. Ama bir insanın ya da bir tarihçinin görevi geçmiş uygarlıkları öğrenip ondan çıkardığı dersleri çevresine ve geleceğe aktarmak olmalıdır.
Hele, ülkemiz tarihinde yer alan ve bu topraklarda hala ayakta kalan eserleri ve müzelerdeki binlerce buluntuları ile Roma-Bizans!
Bu çalışmamızda iki uygarlığı bir birinin bir devamı bütün olarak görerek prehistorik (tarihöncesi) çağlardan alarak İstanbul’un Türkler tarafından fethine kadar ele almaya çalıştık.
(Önsöz’den)

Diğer Kredi Kartları : 20,00 Peşin(Tek Çekim)