İnsanlığın boş inançlar uğruna herşeylerini feda edebildiği bir zaman diliminde böyle bir ilahi hitap, muhataplarının yüreklerinde makes bulup, onları birer öncü ve devrimci bir mümin haline getirmektedir. Hayatımızın her türlü hal ve hareketleri, kalbimizin tüm çarpıntıları alemlerin Rabbi olan Allah için olunca hayat ile ölüm, ölüm ile ahiret birleşiyor, hayatı ahiretin basamağı haline getiriyordu.
Bizim namazlarımız, ibadetlerimiz, hayatımız ve ölümümüzün alemlerin Rabbi olan Allah için olması ve bizlerin de bu bilinçte olması, ilahi andımıza sadık kalmamız anlamına gelmektedir.
Tevhid esasının hemen ardından gelen namaz ibadeti rükünleri itibariyle Hz. Adem peygemberimizle başlayıp, günümüze kadar gelen bir ibadettir. Bundan dolayı namaz ibadeti, her vahiyle birlikte yeniden mükellef kılınan ibadetlerin başında gelmektedir. Namaz müminin miracı, sevgili peygamberimizin “gözümün nuru“ diye tanımladığı bir ibadettir. Peygamberimizin şahsında tüm peygamberlerin mükellef kılındığı bir ibadetle mükellef olmak, biz müminler için bir şereftir, izettir, itibardır. Namaz günün belli vakitlerinde Rabbimizin huzuruna çıkıp tekmil verme halidir. Tekmil vereceğimiz varlığa yakın olmak ve O’na secde halinde olmak gerekir. Namazı dosdoğru gereği gibi kılan kimse gerçekten Allah’a yakın olmuş demektir. Namaz kişiyi Allah’a yaklaştıran en güzel ibadetlerdendir. Kişinin Rabbine en yakın olduğu yerde secde anıdır.
(Arka Kapak)

Diğer Kredi Kartları : 10,00 Peşin(Tek Çekim)