Hafıza, Tarih, Unutuş, &ldquobüyük&ldquo bir kitap - felsefenin ve insanlığın &ldquobüyük&ldquo meselelerine odaklanmış, sadece felsefi değil aynı zamanda &ldquobilgece&ldquo bir kitap. Birbiriyle yakından ilgili üç meseleyi üç ayrı yöntemle ele alıyor filozof Paul Ricoeur: İlk kısımda &ldquohafıza&ldquo konusunu temel felsefi metinlerden yola çıkarak inceleyen titiz bir fenomenoloji ikincisinde tarih &ldquobiliminin&ldquo yöntemi ve olanaklılık koşulları üstüne önemli tarihçilerle diyalog içinde gerçekleştirilen &ldquoepistemolojik&ldquo bir düşünme üçüncü kısımdaysa hafıza ve tarihin karanlık yüzü olan &ldquounutuş&ldquo konusunun insanlık durumuyla ilişkisi üstüne bir yorumbilgisi söz konusu.
II. Dünya Savaşı&rsquonda esir düştüğü toplama kamplarından sağ çıkmış olsa da tanık olduklarının anlamı üstüne düşünmekten hiç vazgeçmeyen Ricoeur, insanın bireysel ve kolektif tarihindeki, özellikle de 20. yüzyıldaki yüz kızartıcı anların hatırlanması ve unutulması hakkında, Platon&rsquoun pharmakon&rsquouna (hem ilaç hem zehir) benzetilen hatırlama&rsquonın, keza melankoli ve yas&rsquoın siyasal ve toplumsal kullanımları hakkında, bağışlama ile unutma arasındaki ilişkiler hakkında zengin bir panorama sunuyor. Bu esnada, bireysel ve kolektif bir &ldquomutlu hafızanın&ldquo sırrını da arıyor gizliden gizliye.
Bizim gibi &ldquohafıza sorunları&ldquo olan toplumlar için son derece aktüel bir kitap - ama hazır bir reçete beklemeyin. Hafıza, Tarih, Unutuş daha çok filozofla birlikte çıkılacak bir arayış, bir yolculuk.
(Tanıtım Bülteninden)