Din gönüllüsü kardeşlerimizi camide imam/önder olarak kabul ederken ne yazık ki, hayatın diğer alanlarında aynı şekilde görmemekteyiz. Hâlbuki bu alanda yaşanan bir takım sıkıntılar varsa, bu sıkıntıların kaynağında din gönüllüsü kardeşlerimizi sadece camide imam/önder olarak görmekle kalmayıp, hayatın diğer alanlarında da aynı şekilde görmeliyiz. Bu şekilde görebildiğimiz ve gereğini yaptığımız takdirde içinde bulunduğumuz toplumdaki manevi kalkınmayı daha yakından hisssetmiş olacağız. İmam kardeşlerimizden beklentilerimiz, bizlerin de yerine getirmek gibi sorumluluğu olan görevlerdir. Bu manada cemaat olarak görev kaçkını olduğumuzu unutmayalım. Yapmadığımız/yerine getirmediğimiz görevleri imam kardeşlerimizden beklemek, onlara karşı yapılmış bir haksızlıktır. Caminin içinde dinlediği imamını, caminin avlusunda eleştirmek kolay gelmektedir. İşte bu kolay iş aynı zamanda sevginin de kolay kaybolması anlamına gelmektedir. Peşinde namaz kılınan imamla, namaz kılanlar arasındaki sevginin kaybolması, ahlakının yozlaşmasına yol açarken aynı zamanda toplum cemaat ahlakının da yozlaşmasına yol açmaktadır. Din gönüllüsü imam kardeşlerimizin bilgi seviyelerinin yüksek olması, toplumumuz için göz aydınlığıdır. Cemaat olarak onların bilgi seviyelerinin yükselmesinde katkılarımızı esirgememeliyiz.
Değerlerimizi öğrenme adına sorduğumuz her soru, imam kardeşlerimizin çalışmalarını elbette artıracaktır. İmamlarımızın kalitesi bizlerden oluşan cemaatlerin kalitesinden bağımsız değildir. Ancak bu durum her zaman ve her yerde geçerlidir anlamına gelmemektedir. Eğer imamı çalıştıracak cemaat yoksa bu sefer iş cemaat oluşturacak ve onların çalışmasını sağlayacak olan imam kardeşlerimize düşmektedir. Bunu, “kendini namaz kıldırma memuru olarak görenler değil namazı yaşayan imam kardeşlerimiz başarmış olacaktır.“
(Arka Kapak)

Diğer Kredi Kartları : 9,00 Peşin(Tek Çekim)