13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
Baba Kenan Polat: Asker ölüsü, tavuk ölüsü gibi Hani bir asker  ölmüş, onların umurunda mı ki? Onların çocukları askerde yok ki,  ölsün. Çocukları dünyanın dolarlarını götürdü, hiçbir şey yok...  Anne Ani Balıkçı: O gün o bir kurşun hayatımızı bir saniyede  değiştirdi. Derler ya, bir ölenin arkasından kırk gün mum yanarmış,  her gün biri sönermiş. Bizde hiçbiri sönmedi daha. İki buçuk yıl oldu.  Kırkı da yanıyor.  Baba Yaşar Özel: TSK, yavrumun hayati sorumluluğunu  üstlenmeyecekse neden yavrumuzu bizden zorla koparıp aldınız? Niye  yavrumuzu o kışladaki canavarlara teslim ederken, &lsquoBu çocuklar ana  kuzusudur, sakın ha incitmeyin bunları&rsquo demediniz?  Anne Zekine Taştan: Vatan sağ olsun demem. Benim evladım yok ki,  benim Tolgam yok. Vatan sağ olsa ne olur ki, vatanı batsın. Bana ne  vatandan! Demem, asla demem! Hiçbir zaman dedirtemezler!  Zorunlu askerlik hizmeti altında her yıl pek çok asker hayatını  kaybediyor. Baştan savma soruşturmalar aracılığıyla, ölümlerde  sorumluluğu olanların aklanmasına ya da suçun hafifletilmesine  yönelik bir davranış kalıbı devreye giriyor. Ölen öldüğüyle kalıyor ama  devlet kendi güvencesi altındaki -üstelik vatan borcu için silah altına  aldığı- vatandaşlarının hayatlarını korumuyor!  İsmail Saymaz Esas Duruşta Cinayet&rsquote, çeşitli örnekleriyle asker  ölümlerini mercek altına alıyor. Tahkir, kötü muamele, dayak, eziyet,  intihar ve cinayet sebebiyle hayatlarını kaybeden askerlerin başlarına  gerçekte ne geldiğini araştırıyor, ölümlerin gerçek sebeplerini ve  bunların üzerinin nasıl örtüldüğünü ortaya koyuyor. Başkacanların  sorumsuzca feda edilmesine göz yumulmasın diye...