Arif Nihat Dursun&rsquoun ikinci romanı &ldquoBir Ermeniyi Öldürmek&ldquo, özgün kurgusu ve görkemli anlatımıyla okuyucuların içine işleyecek bir hikaye anlatıyor.
&ldquoAğrı&rsquoya hasretle bakanlar var. Anayurtlarının mihenk taşı. Tanrı kızmış, tablosundan atıyor onları. Tutunmaya çalışıyorlar ama tuvalden akıp gidiyorlar. Ağrı&rsquoya bakarken ağlıyorlar. Ararat deyip ağlıyorlar. Ağrı&rsquodan, yok, hayır Ararat&rsquotan, -ne fark eder ki işte o dağdan- Nuh&rsquoun sığınağından kalkarak kanatlarını çırptı.&ldquo
İlk kitabı &ldquoMezat&ldquola geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan Arif Nihat Dursun&rsquoun son romanı &ldquoBir Ermeniyi Öldürmek&ldquo, &ldquoHepimiz Ermeniyiz&ldquo dendiğinde halkın yarısının desteklediği, diğer yarısının ise negatif tepki gösterdiği bir ülkedeki kişilik, kimlik ve kavram karmaşasını birey üzerinden tartışan cüretkar bir roman.
Babasının ölümüyle hazırlıklı olmadığı gerçekleri keşfetmeye başlayan bir diplomat... Bu gerçeklerin sakatladığı hüzünlü bir aşk... İstanbul&rsquodan Buenos Aires&rsquoe, geçmişten geleceğe uzanan bir av...
&ldquoBir Ermeniyi Öldürmek&ldquo, yaşamın statü farkı gözetmeksizin insanı bilinmeyen bir sona yöneltebildiğini bir defa daha sarsıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Murat sorularının yanıtlarını bulup geçmişiyle yüzleşebilecek mi? Yoksa geçmişi mi Murat&rsquoı daha önce bulacak?
(Tanıtım Bülteninden)