13,00 TL
15,00 TL
19,00 TL
22,00 TL
23,40 TL
25,00 TL
16,00 TL
Modern Ortadoğu Nasıl Yaratıldı? 1914-1922 Ortadoğu büyük olayların sahnesi. Mısır&rsquodan Afganistan&rsquoa, İran&rsquodan Umman Denizi&rsquone yayılan bu alan, doğumuna tanıklık ettiği dinlerin, değişik milliyetlerin ve farklı ideolojilerin çatışması için bile yeterince geniş değilken, en başta bağrındaki petrol nedeniyle yüz yıldır büyük devletlerin de çekiştiği coğrafya durumunda. 11 Eylül&rsquoün ardından ABD&rsquonin Afganistan ve Irak&rsquoa müdahalesiyle yeniden ivme kazanan olayların seyri ABD&rsquonin kendisi için bile bir muamma. Savaş rüzgarının kaldırdığı tozun görüşü sınırladığı bu dönemde olayları ve nedenleri anlamak için belki de biraz gerilere gitmek gerekiyor. Barışa Son Veren Barış, Birinci Savaş ve sonraki ilk yıllarda (1914-1922) dünyadaki güç dengelerinin panoramasını oluştururken, özellikle de gizemli Doğu&rsquoda büyük devletlerin yöneticilerinin masa başında bugünkü Ortadoğu&rsquonun haritasını nasıl yeniden şekillendirdiğini anlatıyor. Açılan en yeni arşivlerle geliştirilen bu çalışma bu dönemi ve bölgeyi inceleyen en kapsamlı çalışma olma niteliğini taşıyor. Anlatılan büyük olayları büyük tarihi kişilikleri de karşımızda buluyoruz: Lloyd George, Winston Churchill, Woodrow Wilson, Kitchener, Lenin, Stalin, Mussolini ve Atatürk&rsquoü olayların içindeki yerlerinde okurken Arabistanlı Lawrence&rsquoın gerçekte kim olduğunu ve kendisine atfedilen işlerin ne kadarını gerçekleştirdiğini öğreniyoruz. Kitap, insanlık tarihinin en yoğun dönemlerinden birini gözlerimizin önüne sererken, Ortadoğu&rsquoda bugün olanları anlamak için gerekli tarihsel argümanları da Otuzlu yaşlardaki İngilizce Öğretmeni Anna Emerson, Maldivlerdeki bir yazlıkta T.J. Callahan'a özel ders vermesi teklif edildiğinde bir an bile tereddüt etmeden bu yaz işini kabul eder. Kütüphanenin yerine tropik bir adada çalışmayı kim istemez ki? 
Kimse onun fikrini almış olmasa da, T.J.'in şehri terk etmeye hiç niyeti yoktur. On yedi yaşında olan T.J, kanseri daha yeni alt etmiştir. Bu dertlerden kurtulduktan sonra ilk yazını ailesiyle değil, arkadaşlarıyla beraber geçirmek ister. 
Anna ve T.J. Maldivler'deki yazlık eve doğru yola çıkmışken, bindikleri deniz uçağının pilotu kalp krizi geçirir ve uçak köpekbalıklarıyla dolu Hint Okyanusu'na çakılır. 
Zorlukla kıyısına vardıkları ıssız adada, ilk düşünceleri hayatta kalmaktır. Su, yiyecek, ateş ve barınak bulmak için beraber çalışmak zorunda kalırlar. Günler, haftalara, aylar yıllara dönerken, kazazedeler şiddetli tropik fırtınalar, denizin içindeki tehlikeli canlılar ve T.J.'in kanserinin tekrarlama ihtimali de dâhil birçok sıkıntıyla karşılaşırlar. 
Ancak en büyük tehlike adada herkesten çok uzakta, iki kişi yaşamaktır. T.J. adada bir doğum günü daha kutlarken, Anna da, yavaşça yetişkinliğe adım atan bu genç adamla yaşamanın eskisi kadar kolay olamayacağını anlamaya başlar. 
"Ada insanı içine çeken, zekice yazılmış bir öykü. Karakterleri son sayfayı çevirdikten sonra bile aklınızdan çıkaramayacaksınız."-Meira Pentermann-